25 Aralık 2008

ÜNİVERSİTELERDE HUKUKSUZLUK DİZ BOYU

Hukuk bilmeyen hukukçular, İdare Mahkemesi’nin aldığı karara karşı çıkıyorlar. Sebep, Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı'nın yaptığı tüm işlemlere yargı yolunun kapalı olmasına rağmen Ankara 15. İdare Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'ne yaptığı atamayı durdurması...

Mahkemenin bu kararı bazı hukukçular tarafından da Anayasa'ya aykırı bulundu. Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük, “Anayasa'nın 125. maddesi 'Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile YAŞ kararları yargı denetimi dışındadır' diyor. Mahkeme burada yetkisini aşarak Cumhurbaşkanının atamasını değerlendirdi ve Anayasa'nın bu maddesini çiğnedi” dedi.
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından profesör yapılan, Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu da “Anayasamıza göre cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlere karşı yargı yolu kapalıdır. Rektörü, Cumhurbaşkanı atadığına göre ancak cumhurbaşkanı görevden alabilir. Mahkeme kararıyla rektörün düşmesi sözkonusu olamaz. Cumhurbaşkanı'nın kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır” diye konuştu.

Demokratik Üniversite Platformu Başkanı Prof. Tahir Hatipoğlu karara sert tepki göstererek, "Siyasal yargı kararıdır. Profesör olma şartı dışında bir şart yok. Bugüne kadar Tıp Fakültesi'nden onlarca profesör kısmi zamanlı olduğu halde rektörlüğe seçildi ve görevini yürüttü. Kimse bu duruma bir şey demedi. Bugünkü karar tam bir çifte standart. Ayrıca Cumhurbaşkanlarının tek başına yaptığı atamalara yargı yolu açılmaya çalışılıyor. Mahkeme yetkisini aşmıştır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 104. maddesinde, "YÖK üyelerini seçmek, üniversite rektörlerini seçmek" deniliyor. Anayasa'nın 105. maddesi ise şu şekilde: "Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz."

Oysa, Anayasa Türkçe yazıyor: 'Cumhurbaşkanının tek başına (reesen) yapacağı işlemler yargı denetimi dışındadır.” diyor. Ne demek bu? “Tek başına”, yani, Danıştay üyesi atarken, YÖK üyesi atarken, vs. gibi işlemlerinde yargı denetimine girmiyor Cumhurbaşkanı. Oysa, başka bir idare makamının (burada YÖK ve üniversite rektörlükleri) işlemine dayanarak yaptığı işlemlerin öncesinde hukuksuzluk var ise, ki mebzul miktarda var, ne olacak? Yani, Cumhurbaşkanı yaptı diye, hukuksuz bir işlemle Rektör mü tayin edilecek? İşte, Alemdaroğlu’nun profesörü Kuzu ve demokratikçi Hatipoğlu bunu diyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi de susuyor.

Ankara 15. İdare Mahkemesinin aldığı kararın püf noktası da 16 Aralık 2008’de yapılan İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimi ve atanması süreci. Bu süreçte de bir çok hukuk sakatlığı mevcut. Cumhurbaşkanı’na gönderilen YÖK listesinde bir aday kısmî statüde. Daha başka hukuksuz işlemler de var seçim sürecinde ve atama sürecinde. Yargı yolu açık. Sonucu hep birlikte yaşayacağız.

İşte Haber:

SEÇİM YENİLENECEK
Mahkemenin kararını değerlendiren YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, DEÜ'deki seçimlerin yenileneceğini söyledi. Kararın henüz kendilerine ulaşmadığını belirten Günay, "Kısmi zamanlı statü için mahkeme yorum yapmış. Ancak bugüne kadar birçok tıp fakültesi öğretim üyesi kısmi zamanlı çalışırken rektör seçildi görevini tamamladı ve gitti. Tabii bu durum hiç mahkemeye taşınmamıştı. Bugün taşınıp iptal ediliyorsa seçimi yeniden yaparız" dedi.

EMEKLİLER BİLE VARDI
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından rektörlüğe ataması yapılan ve 2000-2008 yılları arasında Dicle Üniversitesi Rektörlüğünü yapan Prof. Dr. Fikri Canoruç da rektörlüğe seçilmeden önce kısmi zamanlı öğretim üyesi statüsündeydi. 1992-2000 yılları arasında İnönü Üniversitesi (İ.Ü) Rektörlüğü'nü 2 dönem yürüten Prof. Dr. Ömer Şarlak ile Dicle Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Sedat Arıtürk de üniversitede hiç çalışmadıkları ve emekli oldukları halde bu görevlere atandı.

VEKİL REKTÖR ATANACAK
Bu arada, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın bugün DEÜ Rektörlüğü'ne vakelaten atama yapacağı belirtildi. Ankara 15'inci İdare Mahkemesi'nde görülen dava süresince Özcan'ın görevlendirdiği rektör yardımcısı bu görevi sürdürecek. Halen rektör yardımcılığı görevini yürüten Prof. Dr. Sami Aksoy, Prof. Dr. Alp Timur veya Prof. Dr. Hakkı Bahar'dan biri bu süreçte rektörlüğü sürdürecek.
Müdahil oldum hakkımı arayacağım

Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verirken Dokuz Eylül Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ün davaya müdahil olma talebini de kabul etti. Mehmet Füzün, "Dava Cumhurbaşkanlığına karşı açıldığı için itiraz edip etmemeye Sayın Cumhurbaşkanı karar verecektir. Ancak ben de hukuki yollardan hakkımı aramak için davaya müdahil oldum. Savunmamda bu durumun Tıp Fakültesi'nin bir çok öğretim üyesi için geçerli bir durum olduğunu anlatacağım" diye konuştu. Füzün, gazetecilerin "YÖK seçimi yenilerse yeniden aday mısınız?" sorusuna "Bunu düşünmedim, mahkeme devam ediyor sonuca göre değerlendiririz" cevabını verdi. Karar, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ile ilgili atamayı da yakından ilgilendiriyor. Rektörlük seçimlerinde 16 oy fark ile birinci olan ve ismi ikinci sırada Cumhurbaşkanlığına gönderilen Prof. Ali Akyüz de İstanbul Tıp Fakültesi'nde kısmi zamanlı olarak çalışıyor.


Kaynak: “Seçim Yenilecek” kısmından sonra ve kısmen Yeni Şafak