29 Ekim 2008


Bu büyük üniversitede, ortaokul kompozisyonu düzeyinde bayram kutlamalarından, anlamsız çelenk törenlerinden artık helâk olduk. Unutmayalım, bu üniversite Mustafa Kemal Atatürk ve Dr. Reşit Galip’in kurduğu İstanbul Üniversitesi’dir.


29 Ekim 1923
Türkiye Cumhuriyeti
1 Kasım 1933
T.C. İstanbul Üniversitesi

Tüm karar verici öğretim üyesi arkadaşlara, öğrencilerimize ve çalışanlara, kuruluşumuzun iki yıldönümü de kutlu olsun.

Rektör Adayı
Prof. Dr. Veysel BATMAZ

27 Ekim 2008

CUMHURBAŞKANIMIZ REKTÖR ATAMA YETKİSİNİ DEVRETMEYE HAZIR... KARAR VERİCİ ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN İSTİRHAMIM BU YENİ DURUMA GÖRE OY VERMELERİ...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, rektör seçimleriyle ilgili tartışmaların üniversitelerde çok derin yaralar açtığını söyledi. Üniversitelerin gündeme geldiği tartışmalı konular arasında rektör seçimlerinin geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu tartışmaların içerisinde yer almak istemediğini de ortaya koydu. Abdullah Gül "Rektör seçimlerinin üniversitelerde çok derin yararlar açtığını görüyorum. Bu tip konuların nihayetinde cumhurbaşkanına bırakılmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu tip yetkileri çok sağlıklı kurumlara devretmeye hazır olduğumu ifade etmek isterim." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kısır çekişmeler yerine üniversitelerin Türkiye için nasıl daha yararlı, güçlü kılınacağı üzerinde durulmasını istedi.

19 Ekim 2008

Rektörlük aday seçimi 28 Kasım 2008’de planlanıyor; hazır olalım...

Acta est fabula

Prof. Dr. Veysel BATMAZ
Rektör Adayı
KARAR VERİN, BANA EL VERİN, OY VERİN, KARAR VERİCİ KALIN...

Karar Yetkilisi Öğretim Üyeleri Arkadaşlarım:

Rektör adayı seçiminde oy kullanacak olan, karar yetkilisi öğretim üyesi meslektaşlarım olarak, sizler okuyorsunuz bu satırları.

Kararınızla, İstanbul Üniversitesi’nin rektörünü belirleyeceksiniz.

Ben, 2547 sayılı Yasa’ya göre, bu karar yetkinizin, ben rektör olduktan sonra da, her gün ve her işlemde devam etmesi için rektör adayı oldum, rektör olacağım. Size bir tek güvence veriyorum: HUKUK GÜVENCESİ... Bu yeter mi demeyin, artar bile...

BU METİN, HERKESE HUKUK GÜVENCESİ İÇİN BİR MANİFESTO ve REKTÖRLÜK SÖZLEŞMEMİN (kitapçık olarak dağıtıldı) MÜTEMMİM CÜZZÜDÜR.

Sizler, 2008’in sonunda, rektör adayları belirlerken, bir başlangıca karar vereceksiniz.

Bugünkü rektörlük tarafından, rektörlük seçimi siyasallaştırılarak ve kutuplaştırılarak hepimize bir tuzak kuruluyor. Dikkatinizi istirham ediyorum. Bu tuzağa düşmeyin, önseçim yaparak, aday sayısını azaltmayın. Seçeceğiniz rektör ne kadar az oyla seçilir ve atanırsa, “politik olarak o kadar güçsüz” ve “taraftarı az” olur. Üniversite o kadar özgür olur. Bu da ancak adayların fazlalığı ile sağlanır. Rektör zaten 2547'ye ve Mahkeme kararlarına göre karar verme açısından yetkisizdir; temsilcidir ve sadece finansman kaynağı bulan bir makamdır. Görev ve sorumlulukları vardır. Başka bir şeyi yoktur. Ancak, kutuplaştırma tuzağı yaygınlaşırsa, ona göre tavrınızı alın; tavrımı alacağım. Birleşmek gerekiyorsa birleşeceğiz.

İşte sorular, yanıt bende, karar sizde:

Yeni İstanbul Üniversitesi mi olacağız, eski tas eski hamam mı devam edeceğiz?

Rektörlüğü ait olduğu yere mi göndereceksiniz, yoksa bugüne kadar olduğu gibi kapı duvar bir makam mı olacak, bu bir zamanların anayasalar yapan, ikinci başbakanlığı?

İstanbul Üniversitesi 1982-2008 yılları arasında Yasa’ya ve hukuka açıkça aykırı yüzlerce idari işlem yapan rektörler tarafından yönetildi. 2009’dan sonra, 2547 sayılı Yasa’ya mı uyacak İstanbul Üniversitesi, yoksa hukuk ve işletme yoksunu bir Rektör’e, mi?

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ve TÜRK ÜNİVERSİTELERİ İÇİN, 2008 sonu, yeni bir başlangıç için, güzel bir son mu olacak, yoksa sonun başlangıcı mı?

Pirimus inter pares mi seçeceksiniz, yoksa yeni bir zorba mı?
KARAR VERİN, BANA EL VERİN, OY VERİN, KARAR VERİCİ KALIN... Seçim sizin. Çaresiz değil, çare sizsiniz...

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNÜ KİM YAPACAK?:

İKİ ÜNİVERSİTE KURDUM:
BEYKENT ÜNİVERSİTESİ (1995–1999)VE LIVERPOOL JOHN MOORES UNIVERSITY– BEYLİKDÜZÜ KAMPÜSÜ (1994–1997). MÜTEVELLİ ÜYELİĞİ, AKADEMİK DİREKTÖRLÜK VE DEKANLIK YAPTIM.

ISO–9000 VE TOPLAM KALİTE DENETÇİSİYİM (1994’den bu yana).

ODTÜ KAMU YÖNETİMİ MEZUNUYUM (1979) ŞEREF ÖĞRENCİSİ.

MÜLKİYE’DE ASİSTANLIK (1980–1986) YAPTIM VE YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA DİPLOMASI ALDIM.

UNIVERSITY OF PENNSLVANIA-ANNENBERG SCHOOL FOR COMMUNICATIONS’DA FULBRIGHT BURSLUSU OLARAK MASTER YAPTIM (1982–1985)

DR. ERHAN GÖKSEL İLE BİRLİKTE, SAYISIZ SİYASETÇİYE, BUGÜNÜN BAŞBAKANI DA DÂHİL, DANIŞMANLIK YAPTIM (1992–2000).

TÜRKİYE BİLİŞİM VAKFI TBV-KURUCUSUYUM.

TARİH VAKFI KURUCUSUYUM.

(ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ DÜZENLEYİCİSİ) TÜRSAK VAKFI KURUCUSUYUM.

SEFA SİRMEN’İN BELEDİYESİ’NDE (İzmit Büyükşehir Belediyesi) DANIŞMA MECLİSİ ÜYELİĞİ YAPTIM (1994–1999).

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SENATÖRÜYÜM (2004–2007).

BÖLÜM BAŞKANIYIM (2005–2008).

BEŞ KEZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNÜN AÇIKÇA HUKUKA AYKIRI İŞLEMLERİNİ MAHKEMELERE İPTAL ETTİRDİM (2007–2008). AVUKAT KULLANMAM.

“VEKİL DEKANLIK” GİBİ HUKUKTA VE YASADA OLMAYAN BİR ATAMA İŞLEMİNİ İPTAL ETTİRDİM (2007). DÖRT İDARE HUKUKU PROFESÖRÜ, “İPTAL ETTİREMEZSİN” DEMİŞTİ...

KARAR VERİN, BANA EL VERİN, OY VERİN, KARAR VERİCİ KALIN...

2009’DAN SONRA, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. VEYSEL BATMAZ 2012 YILINA KADAR NELER YAPACAK?

Üniversitede full-time (tam –zamanlı) çalışmaya son:

Şu anda tüm üniversite genelinde yaşanan fiili durum, yasal çerçeveye oturtulacak.

Tüm fakülte, enstitü ve merkezlerdeki, Yasa’da varolan şekliyle beş yıl devamlı statüde çalışan, doçent ve üstü üniversite öğretim üyeleri isteğe bağlı olmaksızın bir kereye mahsus tam-zamanlı (devamlı statü) ödeme üzerinden yarım-zamanlı (kısmî statü) yapılacak. Döner sermaye ödemeleri Yasa gereği (2547/36-2a, b, c ) aynen devam ederek, bu ödeme dışında tutulacak. Sonra, isteyenler devamlı statüye diledikleri zaman geçebilecek. Bu kararların tümü, Bölümler ve Anabilim Dallarında idari işlem haline getirilecek. Rektörlüğün bu konularda bir yetkisi yoktur.

Bu uygulamam, fiili durumu, maaş ve Yasa’ya uyarlı hale getirilmesinden ve tüm üniversiteye eşit ve adaletli olarak uygulanmasından başka bir şey değildir. Her şey Yasaya uygun yapılacaktır. Yetkiyi kim kullanacaksa, o kullanacak; Rektör, iş ve işlemlere karışmayacak, sadece bu uygulamanın yürütücüsü ve takipçisi olacaktır.

Merak edenleriniz olabilir: Aradaki ödeme farkı “telif” ve/veya, ödül veya bağış ve/veya “hak ediş” olarak (2547/36-1 ve dördüncü paragraf/38 /48/ 58-dördüncü paragraf) vakıf, proje, araştırma veya yayın (kurulmasına rektörlük mesaisinin tamamını harcayacağım “teknoparklı araştırma enstitüsü” ve gelir paylaşımlı yayıncılık- [2547/55]) gelirlerinden karşılanacak. Telif stopajı, (% 15) üniversite tarafından karşılanacak.

Bu uygulama, hukuki ve mali altyapı hazırlandıktan sonra rektörlüğümün ikinci yılında (1 Ocak 2010) başlatılacaktır.

Rektörlüğümün ilk yılında, bu konuda, YÖK ile ilişki kurularak, üniversitelerdeki fiili durumu hukukî hale getirmek, Bölüm ve Anabilimdalı Başkanlarının önerileri doğrultusunda çeşitlendirmek ve farklılaştırmak için gerekli ciddi ve sonuç alıcı girişimlerde BULUNULACAK. Bu konuların mali yönüyle ilgili Sayıştay ve Danıştay’dan görüş alınacak ve gerekirse, onların da içinden çıktığı bir üniversite olarak, Yargıçlar ve hukuk yzmanları hukuki olarak ikna edilerek, Yasama organına tasarılar sunulacak.

Tüm öğretim üyeleri (devamlı statüyü tercih edenler hariç), gönüllü ve rotasyonlu sabahçı (09:00-13:00) ve öğlenci (13:00-17:00) olarak, günde dört saat üniversite ile ilgili çalışmalar (2547/36-1) yapacak.

Bu koşullar, yönetim görevlerinde bulunan öğretim üyelerine uygulanmayacak. Bu meslektaşlara ayrıca döner sermaye katkı payı ödenecek.

Bu çalışma koşullarının, YÖK ve Hükümet ile ilişkiye geçilerek, daha sonra doçentlerin tümüne ve yardımcı doçentlere de uygulanmasının hukukî alt-yapısı sağlanacak.

Bu konulardaki önerdiğim projeleri onay için Bölümlere sunacağım.

Tarihi yarımadaya İstanbul Üniversitesi’ni yaygınlaştırmak:

Fikir babasının milletvekili, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Esfender Korkmaz’ın olduğu, İstanbul Üniversitesi’ni Eminönü’nden Topkapı’ya kadar, değişik kent uygulamaları çözümleri ile yaygınlaştırma projesinin bir benzeri olan; Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği’nde çalışırken, ana amacı tarihi yarımadayı bütünleştirmek ve ortaya çıkartmak olan Dünya Bankası projesinin koordinatörlüğünün İstanbul Üniversitesi rektörlüğünce ret edildiğini biliyorum. Bu konuda, önemli bürokratlarla birlikte çalışarak, bu Dünya Bankası projesini İstanbul Üniversitesi’nin malı haline getireceğim.

Böylelikle, hem Beyazıt çevresine sıkışmaktan kurtulan İstanbul Üniversitesi, adına ve tarihine yaraşır bir etki gücü kazanacak; hem de, Cerrahpaşa ve Çapa Hastanelerinin ve Tıp Fakültelerinin, eğitim ve hizmet ayrışması açısından karşılaştığı mekan darboğazı sorunu, kent merkezinde olmanın zorunlu olduğu kamusal sağlık hizmeti sunma işlevini daha üst düzeye çıkartıcı bir kolaylığa, rahatlığa, akademikliğe ve erişilebilirliğe kavuşacak.

Ünvan alan, yasal süresi dolan, kadroya ertesi günü atanacak:

Doktora veya doçentlik ünvanı alan her kadrolu araştırma görevlisi veya yardımcı doçent, ünvan kadrosuna en geç bir ay içinde atanacak. Danıştay’ın bu konuda 2005 yılında aldığı üç karar da uygulanacak.

Bu atamalarda, ilan verme yetkisi anabilim dallarının (ki şu anda da yapılan bu) olacak. Yasal süresini tamamlamış olan tüm doçentler, yine bir ay içinde profesörlük kadrosuna yükseltilecekler. Üniversite dışından profesörlük kadrosuna doğrudan atama veya yükseltme yapılmayacak.

Anabilim Dalları döner sermaye kuracaklar:

“2547/58 – (Değişik: 17.8.1983 – 2880/31 md.) a) Döner Sermaye: Üniversitelerde ve bunlara bağlı fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuar, meslek yüksekokulları ile uygulama ve araştırma merkezlerinde ilgili yönetim kurulunun önerisi, rektörün olumlu görüşü ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile döner sermaye işletmeleri kurulabilir.”

Yukarıdaki hüküm açıktır: Üniversiteye bağlı bütün birimlerin döner sermayesi olabilir. Çünkü yasa, döner sermaye için sadece “de” eki ile bağlı birimleri tadat etmiş, bölümlere ve anabilim dallarına ayrıca yer verme gereği duymamıştır. Özellikle, bilindiği gibi birçok anabilim dalı’nın kamusal hizmet sunması ve gelir elde etmesi içeriği ve koşulları birbirinden çok farklıdır. Nitekim 2547/58’in dördüncü paragrafı;

“her eğitim-öğretim, araştırma veya uygulama birimi veya bölümü ile ilgili öğretim elemanlarının katkısıyla toplanan döner sermaye gayrisafi hâsılatının en az % 35'i o kuruluş veya birimin araç, gereç, araştırma ve diğer ihtiyaçlarına ayrılır.”

diyerek, döner sermayenin, üniversitenin en alt ve en temel birimi olan anabilim dalı veya bölüm’de de kurulabileceğini amir hüküm haline getirmiştir. Zaten, bölümler ve hatta bazen anabilim dalları, kendi diplomalarını vermektedir. Kendi gelir ve bütçelerini de kendileri yöneteceklerdir.

YÖK’ün bugünkü yapısı ve Başkanı, zaten bu tür bir örgütlenmenin ana ilkelerini hazırlamaktadır.

Rektör ve dekanlar da DERS verecek. Nitelikli ve en gelişkin bilgilerle ders verme, üniversitenin temel işlevi haline getirilecek.

Üniversite öğrenci içindir. Böyle olmasaydı, bana oy verecek öğretim üyeleri olmazdı. Üniversite, birincil olarak, ne dışına kamusal hizmet, ne araştırma-geliştirme (bu tür bilimsel faaliyetler zaten yüzyıllardır tüm dünyada üniversite dışında yapılmaktadır, bilim tarihi okuyan herkes bunu bilir), ne de siyasete yetişmiş eleman ve ideoloji verme görevi ile yükümlüdür. Bunlar EK hizmet ve görevlerdir.

Üniversitenin tek yükümlülüğü NİTELİKLİ ÖĞRENCİ YETİŞTİRMEK ve DERS vermektir. Diğer akademik ve bilimsel etkinlikler, görevdir ve hep İKİNCİL ve ÜÇÜNCÜLDÜR, ilh.

Bunu hiç UNUTMAYACAĞIZ... UNUTANLARA rektör olarak ben HATIRLATACAĞIM. Özellikle Tıp fakültelerinin şişkin kadroları bu ilkeyi her koridoruna yazmakla mükellef kılınacaktır. Üniversitede tek kutsal görev vardır: DERS VERMEK.

Ders vermenin yöntemleri ve kuralları ise bir anabilim dalından diğerine değişir. Buna karar veren ise öğretim üyesinin kendisidir; ne başkanı, ne de dekanıdır. Rektör ve dekanlar da DERS verecektir.

Kurumlara dönüş (2547/60), tam ve yasanın amir hükmü olarak uygulanacak:

2547/60 maddesinde yer alan, isteğe bağlı eski kadrosuna dönme, ayrıcalıksız uygulanacaktır.

Disiplin Yönetmeliği her statüye ayrı ayrı uygulanacak veya hiç uygulanmayacak:

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği, bilindiği gibi, üç ayrı statüdeki çalışanlara aynı tecziye işlemini yapma gibi bir zafiyete sahiptir. Ayrıca bilinen şudur ki, bu yönetmelik, iki maddesi hariç, 657 sayılı Yasa’nın 7. Bölümünün aynısıdır. Bu yönetmeliğin kafa karıştıran yapısı ve yöneticilerin hukuk bilgisizliği birleşince, İstanbul Üniversitesi’ndeki uygulamada, bugüne kadar rektörler ve dekanlar öğretim üyeliği ile bağdaşmayan işlemleri, meslektaşlarına karşı husumetten yapa gelmişlerdir. Bu kesinlikle önlenecektir. Kanunu bilmemenin mazereti maktul (mağdur) için değil, katil (işlem yapan) için söz konusudur. Bu uygulamaların beş tanesinin mağduru da, bildiğiniz gibi benim. Rektörlüğün hakkımda verdiği dört ceza, Mahkemelerce iptal edilmiştir. Elimde, İstanbul Üniversitesi’nin son bir yılda hakkımda yaptığı beş işlemin “açıkça hukuka aykırı olduğu” hükmünü içeren mahkeme kararları vardır. Bu tam anlamıyla Rektörlük açısından rezalettir; ayıptır. Biz öğretim üyeleri açısından ise utanılacak bir durumdur.

Disiplin Yönetmeliğinin, meslektaşı meslektaşa kırdıran İstanbul Üniversitesi uygulaması, 2009 yılından sonra kaldırılmıştır:

2009’dan sonra, Disiplin Yönetmeliğinin her bir maddesi, 2547’ye veya 657’ye bağlı statüye göre ayrı ayrı incelenerek uygulanacaktır ya da hiç uygulanmayacak ve mahkeme yoluna başvurulacaktır.

Meslektaşlar arası veya öğretim üyeleri ile yöneticiler arasındaki tüm sürtüşmelere UYUŞMAZLIK (eşitler arasındaki çelişkiler) olarak bakılacak ve bu tür uyuşmazlıkların büyük çoğunluğuna disiplin yönetmeliğini uygulamaktan çok mahkeme yolu ile çözüm sağlanmasına başvurulacaktır. Bu hem daha adil ve hukuki bir denetim ve adalet yoludur; hem de meslektaşın meslektaşa tecziyesi önlenmiş olacaktır. Çünkü, genellikle tıp kökenli meslektaşlar, hukuku bilmemektedir. Bu benim iddiam değil, bizzat mahkemelerin kararıdır.

Yeni İstanbul Üniversitesi’ni 2009’dan sonra artık BÖLÜM BAŞKANLARI ve ANA BİLİM DALI BAŞKANLARI yönetecek.

Evet! Yeni İstanbul Üniversitesi’ni artık BÖLÜM BAŞKANLARI ve ANA BİLİM DALI BAŞKANLARI yönetecek.


Bilgili, usta, layık ve adil Bölüm Başkanları ve Anabilim dalları başkanlarına gereksinimiz var. Bu meslektaşları seçersel, İstanbul Üniversitesi, eğitim, araştırma, bilim ve özgürlük açısından dünyanın ilk 50 üniversitesine girer.

Dekanlar, Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlarının, Rektörlükle irtibatlarını sağlayan, fakültelerin alt yapılarını denetleyen, araç-gereç temin eden irtibat ofisleri haline dönüştürülecek. Bu durum 2547 sayılı Yasa’nın Dekan’ın yetki ve görevlerini tanımlayan 16. maddesine ve Bölüm Başkanı’nın bölümü idare etme yetkisi veren 21. maddesine uygundur. Bölümler başkanlarca yönetilince, geriye rektörün veya dekanın yöneteceği bir şey kalmaz. Yasaya göre Bölüm Başkanlarını, Anabilim Dalı başkanlarının yazılı görüşlerini alan Dekan atar. Ancak bu atama, anabilim dalları başkanlarına karşın olamaz. Dekanları da rektörün üç adayı arasından YÖK atar. Bu üç aday bundan sonra, bölüm başkanlarının onayladıkları adaylardan seçilecektir. Kısacası 2547 sayılı Yasa, üniversitenin zaten bölüm ve ana bilim dalı başkanlarınca yönetildiğini amir hüküm haline getirmiştir. Bu, bilinmeyen veya bilinmesi istenmeyen yasal husus, artık bilinir kılınacak ve uygulanacaktır.

Gerektiğinde ve istendiğinde tüm Anabilim Dalı Başkanlarının öğretim elemanlarınca seçiminde İlçe Seçim Kurulu’nun Yargıçları, denetleme yapacak. Dekan arama komisyonlarının çalışmaları da yine Ombudsman veya İlçe Seçim Kurulu denetlemesi’nden geçebilecek. Her seçim şeffaf ve güvenceli olacak.

Cari ve rutin işleri Rektör Yardımcıları yapacak. Tüm rektörlük mesaimi, İstanbul Üniversitesi merkezli, doğa, hayat, sosyal ve insan bilimlerini kapsayacak bir [Araştırma Enstitüsü] için harcayacağım. Bu enstitü, ortaklaşa proje önerileri de yaptığım, RTI-ABD (About RTI) veya Max Planck-Almanya (http://www.mpg.de/english/aboutTheSociety/aboutUs/index.html ) benzeri bir enstitü olacak.

KARAR VERİN, BANA EL VERİN, OY VERİN...


YENİ AKADEMİK HAYAT İÇİN ÜNİVERSİTE GENELİNDE YAPILACAK EYLEM ve İŞLEM ÖNERİLERİ

Bu önerilerin tümü, rektörlüğü eski binasına taşımak ve ÖTK hariç, Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlarının onayıyla yapılacak.

1. OMBUDSMAN ve ÜNİVERSİTE PROVOST’U ATAMASI

İki Rektör Danışmanı’ndan biri Üniversite Ombudsman’ı (Denetçi); diğeri de Üniversite Provost’u (Akademik Danışman) olarak üniversite dışından veya içinden atanacaktır.

2. REFERANDUM

Üniversite’nin genelini ilgilendiren tüm konular, tüm öğretim üyelerinin % 10’u olan 221 öğretim üyesi imzasının ekinde sunulacak önerilerle, üniversitenin geneline açık olarak (öğretim üyeleri, öğrenciler ve çalışanlar) referanduma sunulacaktır. Acil durumlarda, tek konuda referanduma başvurulabileceği gibi; yılda en az bir kez, ilgili katmanlarda karar niteliğinde toplu konularda referandum yapılacaktır. Bu referandumlarda rektörlükten istifa etmem de istenebilecektir.

3. BÖLÜMLERİN İDARİ TEŞKİLATLANMASI

1. 124 sayılı “Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” tümüyle uygulanacak. Özellikle bu KHK’nin Bölümler ile ilgili getirdiği 40. maddede yer alan “Bölüm idari teşkilatı bir büro şefinin yönetiminde yeter sayıda personelden oluşur. Bölüm bürosu, bölümün yazı, evrak ve benzeri işlerini bölüm başkanının emirlerine göre yerine getirir.” hükmü tüm bölümlerde tam anlamıyla uygulanacak.

2. Bölümlerde en az büro şefi, sekreter ve evrak memuru kadrosundan oluşan bir ofis olacak.

Tıp Fakültelerinde olduğu gibi, öğretim üye sayısı onun üzerinde olan anabilim dalları içinde geçerli olmak üzere, her bir anabilim dalı başkanlığına bir sekreter ve evrak memuru atanacak.

4. YABANCI DİL EĞİTİMİ

1. Yabancı Diller Yüksek Okulu pedagoji ve eleman açısından güçlendirilecek. İstanbul Üniversitesi’ne giren her öğrenci, dilerse bir yıl İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça, Rusça, Farsça, Rumca veya Çince hazırlık sınıfı okuyacak.

2. Doktoralı veya doktorasız araştırma görevlileri, yardımcı doçentler ve doçentler; isterlerse profesörler, diledikleri bir yıl, tam anlamıyla yoğunlaşabilmeleri için ücretli izinli sayılarak, yukarıdaki dillerden birinde tam gün dil eğitimi alabilecekler. Bu istemler ve planlamalar Bölüm Başkanlarınca yürütülecek.

3. Yabancı dil ile eğitim yapan bölümlere, İngilizce’nin yanı sıra, yukarıdaki dillerden birinde de YÖK onayıyla diploma bölümü açılabilecek. Bu konudaki öneriler Anabilim Dalları Başkanları tarafından hazırlanan raporların görüşülmesi sonucunda Bölüm Başkanlarınca karara bağlanacak ve karara bağlanan projeler, Senato incelemesinin sonucunda YÖK’e sunulacak.

4. Yurtdışına yabancı dil eğitimi için gidenlere, bir yılı geçmemek koşulu ile ücretli izin verilecek. Bu istemleri Bölüm Başkanları Senato’ya sunacak.

5. SABATİKAL ve YURTDIŞI ÇALIŞMA

Bugüne kadar Rektörlerle suskun ve sessiz iyi geçinme ile veya Dekanla arayı iyi tutmayla imtiyaz biçiminde elde edilen sabatikal (ücretli bir yıl izin), bundan böyle, tam zamanlı çalışan her doçent ve profesör, her yedi yılda bir ücretli izinli sayılacak. Bugüne kadar, hiç ücretli izin almamış olan doçent ve profesörler, her doldurdukları yedi yıl için birer yıl olmak üzere bu olanaktan yararlanacaklar. Bu istemleri ve eleman planlaması ve izin sırası programını ders yüklerine ve eleman sayısına göre Bölüm Başkanları düzenleyecek. Part-time çalışanlar bu olanaktan yararlanamayacaklar. Tam zamanlı statüye döndüklerinde, her yedi yıl çalışma için aynı haktan yararlanabilecekler.

2. Sabatikal sisteminin YÖK düzeyinde de kabulü sağlanacak. Eğer ödenek açısından, ücretli izin için yasal olanak bulunamazsa, maaş giderleri döner sermaye veya vakıf gelirlerinden karşılanacak. Ancak bu durumda, her bölüm için yıllık olarak kullanabilecekleri sabatikal hakkı kontenjanı duyurulacak.

3. Yurtdışı eğitiminde, master ve doktora derecelerinde, burs kuruluşları ile özel anlaşmalar yapılacak ve yabancı ülkelerde hem sabatikal geçirilmesi, hem de Erasmus programlarında, öğretim üyesi değişim programlarına özel bir önem verilecek. AB burs koordinatörü “Ulusal Ajans” ile şu anda yaşanan sorunlar çözümlenecek. Bu koordinasyonların tamamı Bölüm Başkanlarınca yapılacak.

6. LOJMAN ve ÜNİVERSİTE GELİRLERİ

1. Avcılar kampüsü içinde veya civarında veya Orman Fakültesi arazisinde uygun imarlı bir yerde, 500 birimlik bir lojman kampüsü inşasına başlanacak. Bu lojmanlardan, her öğretim üyesi ve yardımcısı, isteğe bağlı olarak beş yıl, devlet lojman kullanma koşullarına göre yararlandırılacak. Lojman hakkı kullanmayana bu hakka istinaden ek bir hak verilmeyecek; her aileye bir kerelik hak olarak düzenlenecek. Bekârlar da bu haktan yararlanacaklar.

2. İstanbul Üniversitesi, kendi tüzel kişilik bünyesi içinde kat karşılığı varlık edinme, döner sermaye kullanımı, vakıf bağış ve gelirlerinin düzenlenmesiyle, bir gelir yükseltmesine gidecek. Bu sistemin içine şimdilik Tıp Fakültesi gelirleri sokulmayacak.

7. YAYIN ve KİTAP

1. Üniversite bünyesinde yer alan bilimsel ve akademik dergilerin nitelikleri arttırılacak ve itibarlı yayınevleri ile anlaşmalı olarak, gelir paylaşımlı ortaklıklar kurulup, bu dergilerin basım ve yayım işleri yeniden düzenlenecek.

2. Üniversite, eğitim amaçlı ve kapalı devre radyo ve TV yayınından başka sadece Internet yolu ile üniversite bünyesindeki yayınlara izin verecek. Bu yayınların içeriklerine, programlarına veya formatına öğrenciler ve Ana Bilim Dalı Başkanlarından oluşan bir kurul karar verecek. İletişim Fakültesi Sinema Radyo Ve Televizyon Bölümü Ana Bilim Dalları Başkanları bu kurulun sekretaryasını oluşturacak.

3. Merkez Kampüs’te, Tıp Fakültelerine yakın bir mekânda ve Avcılarda, her türlü kitap, video, müzik ürünü, oyuncak ve bilgisayar ve bilişim düzenlerinin, öğrenci ve öğretim elemanlarına indirimle satılacağı büyük mağazalar açılacak, ya da belli bazı kitapçı zincirleri ile özel indirim anlaşmaları yapılarak, üniversite içinde yayın satışı sağlanacak.

4. 7 gün/24 saat tüm çalışanlara/öğrencilere hizmet veren en modern donanımlı kütüphane (Merkez Kütüphane) çalıştırılmaya başlanacak. Daha sonra her kampüse yaygınlaştırılacak. Kitap satın alma finansmanı AB fonlarından sağlanacak.

8. SPOR, SOSYAL TESİSLER, HUZUR EVİ ve “SHUTTLE BUS”

1. Huzur Evi inşaatı tamamlanacak. Bu evde, sadece emekli öğretim üyeleri değil, hâlihazırda üniversitede 15 yıl ve üzeri çalışan her çalışanın birinci dereceden muhtaç yakını da kalabilecek.

2. Anadolu yakasında da bir Sosyal Tesis açılacak.

3. Kilyos veya Şile’de bir yazlık sahil tesisi açılacak ya da bir başka üniversite ile paylaşım yoluna gidilecek.

4. Enez kampı sadece öğrencilere ayrılacak.

5. Çeşme ile Alanya arasında bir yerde, Milli Emlak’la anlaşılarak, öğretim elemanlarına ayrılacak bir yazlık sosyal tesis veya yaz kampı kurulacak.

6. Merkez Kampüs’te, Profesörler Evi ile ve personel ve öğrenci kafeteryasının yanı sıra, tercihen Merkez binada, akşam geç saatlere kadar açık kalan bir restoran yapılacak. Yangın Kulesi’nin bu amaçla kullanılabilir hale getirilmesine çalışılacak.

7. Avcılarda veya Orman Fakültesi arazisinde veya uygun olan bir başka yerde, olimpik kapalı yüzme havuzu ve spor tesisleri yapılacak. Spor Yüksek Okulu buraya taşınacak.

8. Orman Fakültesi-Baltalimanı Tesisleri-Merkez Kampus-Çapa-Cerrahpaşa-Avcılar arasındaki güzergâhta, gidiş-geliş günde en az beş sefer yapan ring minibüsleri tüm üniversite mensuplarının hizmetine parasız sunulacak.

9. REKTÖRLÜK OFİSİ ve ÖTK BİNASI

1. Rektörlük makam ofisi, özel kalem, Genel Sekreterlik ofisi ile birlikte, asıl ait olduğu yere, Merkez kapıdaki “Profesörler Evi’nin” yanındaki üzerinde REKTÖRLÜK yazan küçük ve güzel binaya taşınacak. Merkez binada bu boşaltmayla kullanıma açılan mekânlar, genel isteğe göre eğitime ve öğrencilere tahsis edilecek. Rektörlük ofisi azamet gösterisi için değil, işlevsel olacak şekilde dekore edilecek ve Merkez binadaki merkezî konumundan çıkartılarak, 2547 sayılı Yasanın amir hükümleri çerçevesinde çalışacak olan rektöre, “perifer” konumunu sürekli hatırlatır hale getirilecek.

2. Ayrı bir Öğrenci Temsilciliği Binası tahsis edilecek. ÖKM faal hale getirilecek.

10. TIP FAKÜLTELERİ

1. Her iki tıp fakültesi de, depreme karşı sağlamlaştırılacak; gerekirse bazı binalar yıkılacak ve modern hastane binaları inşa edilecek. Bu konuda Tıp Fakültelerinin Bölüm Başkanları ve Ana Bilim Dalı Başkanları ile sürekli istişarede bulunulacak.

2. Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Kampüslerinin yeri değiştirilmeyecek; değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek.

3. Uzun dönemde, genel kabul üzerine veya kısmî referandumla, Tıp Fakülteleri, Eczacılık Fakültesi, Veteriner Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi’nin bağlanacağı bir İSTANBUL TIP ÜNİVERSİTESİ kurma çalışmalarına ve alt yapı hazırlığına başlanacak.

Sağlık ve Hayat Bilimleri alanı için, “Beslenme ve Diyabetik Bilimler Fakültesi” kurulacak. Bu fakülteye Su Ürünleri Fakültesi de bağlanacak. Ya da, “Su Fakültesi” kurularak, sadece deniz değil, daha geniş bir alanda, dünyanın geleceği ile ilgili ve ülkenin geleceğindeki su sorununa yol gösterecek bir yapılanmaya gidilecek.

11. DEPREM GÜÇLENDİRMESİ ve YANGIN ve BİNA RESTORASYONLARI

1. Üniversiteye ait tüm binaların deprem riskleri nesnel olarak saptanacak gerekli sağlamlaştırma, hemen başlanarak bir buçuk yıl içinde bitirilecek. Gerekirse çürük binalar yıkılacak ve yerine yenileri, kat karşılığı veya Avrupa İskân Fonu veya Dünya Bankası kredisi ile inşa edilecek.

2. Bazı fakülteler, Belediye, Defterdarlık veya Millî Emlak ile anlaşmalar yapılarak, başka yerlere ve binalara taşınacak. İletişim Fakültesi Beyoğlu civarına veya Feshane’ye taşınacak ve halihazırdaki İletişim Fakültesi binası yıkılarak veya güçlendirilerek, yeni düzenlenen bina, idare ofisleri haline getirilecek ve böylelikle Merkez bina sadece, sosyal ve istirahat tesisi, öğrenci eğlence, rekreasyon ve kültür merkezi ve Hukuk ve İktisat Fakültelerine, münhasıran tahsis edilecek.

3. SBF binası orijinaline uygun halde güçlendirilerek restore edilecek.

4. İtfaiye teşkilatı kurularak, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndaki İtfaiye ve Yangın Güvenliği Bölümü yeniden organize edilecek ve Ormancılık Yüksekokulu ile işbirliği sağlanarak, başta Marmara Bölgesi olmak üzere, yurdum tümünde özellikle orman yangınları ile etkin mücadele için yetkin ve ileri teknoloji ile alt-yapı ve eğitim/öğrenim süreçleri sağlanacak.

5. Merkez Kampüs’teki öğrenci ve çalışanlar yemekhanesi, düzenlenerek, yeniden inşa edilecek.

12. TEKNOKENT ve ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (Tüm akademik mesaimi bu kuruluş için harcayacağım. Cari ve rutin işleri Rektör Yardımcıları yürütecek; kararlar Bölümlerde verilecek.)

1. Avcılar’da İstanbul’un en işlevsel TEKNOKENT’ inşa edilecek ve burada gelişkin bir kalite laboratuarı kurulacak. Gerekirse, bu konuda İTÜ ile işbirliğine gidilerek, üniversite-sanayi-meslek odaları arasında ortak girişim oluşturulacak.

2. Benimde bir süre ortak proje yürüttüğüm ABD’deki Research Triangle Institute-RTI (About RTI North Carolina State University -Raleigh, Duke University -Durham, the University of North Carolina at Chapel Hill, ve North Carolina Central University ) ya da Almanya’dakiMaxPlanck (http://en.wikipedia.org/wiki/Max_Planck_Society ) benzeri, aşama aşama Türkiye’nin diğer kentlerinde ve diğer üniversiteleri ile ortaklaşa enstitüler kurmanın ilk basamağı olacak olan; içinde tüm teknik, sosyal ve beşeri bilimlerin de eşit olarak yer alacağı bir ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ kurulacak. Ad önerim: İstanbul Araştırma “Dörtgeni” Enstitüsü: (1) İstanbul Üniversitesi, (2) İstanbul Teknik Üniversitesi, (3) Boğaziçi Üniversitesi ve (4) Marmara Üniversitesi.

13. VAKIFLAR, İHALELER, GENEL KARAR MEKANİZMASI

Bugüne kadar bir sır perdesi altında olan İstanbul Üniversitesi'nin tüm vakıflarının ve gayrimenkullerinin faaliyetleri ve gelir-gider tabloları Internet sitesinden izlenebilecek. Vakıf yönetim kurulları, vakıf senetlerinin izin verdiği ölçüde öğretim üyeleri içinden dönüşümlü olarak seçilecek. Vakıflara, yasanın elverdiği ölçülerde öğretim üyeleri kurucu mütevelli yapılacak.

Tüm ihaleler, ilgili bölüm başkanları ve anabilim dalı başkanlarının tamamının katılacağı kurulun seçtiği kişiler tarafından yapılacak ve denetlenecek. Her ilgili bölüm ihalelere gözetmen gönderecek.

Genel konularda karar mekanizması, referandum'un yanı sıra, en geniş forumlarla ve kurullarla işleyecek. Tüm kurul ve Senato kararları ve oy dağılımları Internet’ten yayınlanacak.

KARAR VERİN, BANA EL VERİN, OY VERİN, KARAR VERİCİ KALIN...

17 Ekim 2008

MUAYENEHANELER, HUKUK BÜROLARI, DANIŞMANLIK VE SERVİS ŞİRKETLERİ ÜNİVERSİTENİN UZANTISI YAPILACAK...

Tam gün veya yarım gün gibi hukukta bulunmayan terimlerle hukuk mücadelesi veren öğretim üyelerine ve özellikle tıpçılara sesleniyorum: Anabilim Dallarının döner sermaye işletmeleri çerçevesinde öğretim üyelerinin şahsen sahip oldukları tüm muayenehaneler, hukuk büroları, danışmanlık ve servis şirketleri ve proje odaları üniversitenin uzantıları yapılarak öğretim üyelerinin tüm zamanlarını üniversiter çalışmaya ayırması sağlanacak. Boş alış veriş merkezleri ve ofis binaları Tıp fakültelerinin ve diğer fakültelerin öğretim üyelerinin toplu büroları ve klinikleri haline getirilecek... Üniversite halka, tüketiciye ve sektörlere açılacak. Tüm bu çalışmalar Anabilim Dallarının kuracakları döner sermaye işletmeleri çerçevesinde yapılacak. Akademik çalışmanın yeri ve zamanı yok !

11 Ekim 2008

Rektör Adayı Prof. Dr. Veysel BATMAZ'dan Duyuru 1:

Bugünkü rektörlük tarafından, rektörlük seçimi siyasallaştırılarak ve kutuplaştırılarak hepimize bir tuzak hazırlanıyor. Dikkatinizi istirham ediyorum. Bu tuzağa düşmeyin, önseçim yaparak, aday sayısını azaltmayın. Seçeceğiniz rektör ne kadar az oyla seçilir ve atanırsa, o kadar güçsüz olur. Üniversite o kadar özgür olur. Bu da ancak adayların fazlalığı ile sağlanır. Rektör zaten 2547'ye ve Mahkeme kararlarına göre karar verme açısından yetkisizdir; temsilcidir ve finansman kaynağı bulan bir makamdır. Görev ve sorumlulukları vardır. Başka bir şeyi yoktur.

02 Ekim 2008

İ.Ü. ARTIK REKTÖR'E DEĞİL, YASAYA UYACAK: 2547’ye AYKIRI VAATLER

Prof. Dr. Veysel Batmaz, Prof. Dr. Kenan Ulualp, Prof. Dr. Faruk Erzengin ve Prof. Dr. Yunus Söylet dışında, aşağıda vaat alıntılarına yer verilen Rektör Adayları “ekip ruhu ile üniversiteyi yönetmekten” söz ediyorlar. Ekip kurmak, ekip ruhu ile yönetmek, dördüncü rektör yardımcısı, kurullarda teşekkül kuralları dışında kişilere yer vermek, kadrolaşmak ve yasayı uygulamamaktır ve suçtur. Seçim sizin, ÇareSİZSİNİZ...

“Üniversitemiz Rektörü ekip ruhu ile hareket edebilmelidir.” Prof. Dr. Mustafa Keçer-Tıp/Cerrah

“Yönetim kadrosu, hiçbir baskı altında kalmadan “sizlerin seçtiği öğretim üyelerinden” oluşacaktır. Birisi Avcılar Yerleşkesinde görevlendirilmek üzere rektör yardımcısı sayısı dörde çıkarılacaktır.” Prof. Dr. Seyfettin Uludağ-Tıp/Cerrah

“Hizmetlerin en etkin şekilde yürütülebilmesini sağlayacak yetki devirlerinin yapılması.
Senato, Yönetim Kurulu ve diğer yetkili kurulların daha etkin ve verimli çalışmalarının sağlanması. Senato, Yönetim Kurulu ve diğer yetkili kurullara Araştırma Görevlisi ve Öğrenci Temsilcilerinin katılımlarının sağlanması.” Prof. Dr. Melih Boydak/Orman

“Sizlerden alacağım destek ile bu görevi bir ekip ruhu ve ekip çalışmasıyla gerçekleştirebileceğimize inanıyorum.” Prof. Dr. Emin Darendeliler-Tıp/Onkoloji

Rektörün esas görevi, bilim insanları için üretken ve huzurlu olabilecekleri bir akademik çalışma ortamı ve psikolojisi yaratmaktır. Yönetici parçası olduğu akademik topluluğa karşı sorumludur. Görev bitiminde emekli olmayacaksa arasına döneceği akademik toplulukta bu sorumluluğun neticelerini daha da yakından hissedecektir. Yönetim eleştirileri ve farklı görüşleri hoşgörüyle karşılamalı, bunlardan yararlanmaya çalışmalıdır. Seçime dayalı süreçlere kesinlikle müdahale edilmemelidir. Rektör, kendisini seçen akademisyenlerin dekan, bölüm ve anabilim dalı başkanlarını da seçebileceği inancında olmalıdır.” Prof. Dr. Kenan Ulualp-Tıp/Cerrah

Etkili bir yönetim; adalete, katılımcılığa, bilim ahlakına ve hukukun üstünlüğüne dayanmalıdır. Öncelikle, rektör ulaşılabilir olacak. Sorunlar yerinde çözülecek. Görevler tek elde toplanmayacak. Yönetici görevlendirmelerinde birimlerin talep ve eğilimleri öncelikle dikkate alınacak.Kadro dağılımı adil ölçülerle, şeffaf ve hızlı yapılacak. Birbirimizi basit, küçük, manasız şeylerle oyalamayacağız.” Prof. Dr. Yunus Söylet-Tıp/Cerrah

Üniversitemizdeki yönetim anlayışının her yönüyle köklü bir değişime ihtiyacı olduğu açıktır. Bu değişimi gerçekleştirme yolunda, günün her saati, büyük bir şevkle çalışarak hizmetinizde bulunmak, ulaşılabilir olmak benim için en büyük görev olacaktır. Bu ideali gerçekleştirmek için sadece benim değil, hepimizin birlikte çok önemli hizmetler yapabileceğimize yürekten inanmanızı istiyorum. Öncelikli hedeflerimden biri de; Üniversitemizin siz değerli Öğretim Üyelerimize ve tüm mensuplarımıza en kısa zamanda, en üst düzeyde sunacağı çağdaş hizmetler ve imkânlar sağlamaktır.” Prof. Dr. Faruk Erzengin-Tıp/Kardiolog

“2009’dan sonra İstanbul Üniversitesi’ni Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanları yönetecek.” Prof. Dr. Veysel Batmaz-İletişim


Yukarıda rektör adaylarının yönetim ile ilgili görüşlerini okudunuz... “Ekip kurmak”, “Dört rektör yardımcısı”, “Kurullara araştırma görevlisi ve öğrenci temsilcisi sokulması,” 2547 sayılı Yasaya aykırıdır. Seçim sizin, ÇareSİZSİNİZ...