Rektör adaylığının çok ciddi bir olay olduğunu söyleyen Rektör Adayı Prof. Dr. Veysel BATMAZ, “İstanbul Üniversitesi büyük ve köklü bir kuruluş ancak bu kök son 20 yıldır çürüme eğilimine girdi” dedi. Sonunda hukuksuz rektörlük bedeli olarak milyarlarca lira tazminat ödemeye mahkûm olan ve görevlerinden yargı kararına uymamak nedeniyle alınan, elinde neşter, hukuk bilgisinden yoksun insanların nasıl olup da hangi cesaretle bu işe soyunduğunu çok merak eden Prof. BATMAZ, “üniversitede huzur da, para kazanmak da hukuk ile olur; 2547 sayılı Yasa’nın döner sermaye hükümleri adeta her öğretim üyesini para kazanmaya itiyor; ama bu yasa elinde neşter, hukuktan bihaberler tarafında tersinden cendere gibi uygulanıyor” dedi. Arkasında Başbakanların olduğunu söyletenlere de, hukuk ile ilgili yazdıklarını yeniden okumalarını tavsiye etti. Ve ekledi: “Burası İstanbul Üniversitesi’dir, bir zamanların 2. Başbakanlığıdır; ağırlık ve nitelik olarak birincisine yol gösterir” dedi ve sordu: “Aday Prof. Dr. Yunus SÖYLET’in şu iki cümlesi ne demektir?”:
1. “Hukukun üstünlüğüne inanan bir Rektör, kanunun korumakta yetersiz kaldığı hakları dahi sahibine teslimde tereddüt etmez.”
2. “Hukukun üstünlüğüne inanan bir Rektör, birlik ve beraberliğimizi ortadan kaldırmak için hukuku gerekçe göstererek her değeri sarsmaya çalışanlarla kararlı bir biçimde mücadele eder...” (Kaynak: Aday Prof. Söylet’in 29 Ekim 2008 kutlaması mektubu)
Üniversitenin, çok düzenli ve hijyenik olması gereken bir ameliyathane gibi görülerek, toplumsal ve kurumsal analizin ve eleştirinin İstanbul Üniversitesi dışına, cerrahîler ve hukuktan bihaberler tarafından kovulduğunu söyleyen Prof. Dr. Veysel BATMAZ, artık İstanbul Üniversitesi’nde, Türkiye’nin en büyük bilimadamı Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve Dr. Reşit GALİP’e yaraşır bir yönetim ve bilim tarzının oluşturulmasına çalışılması gerektiğini ve bunun da rektörlük seçiminde hukuktan yana ve hukuku bilen aday için “oy” kullanmakla olacağını söyledi. Diğer adayların hepsinin HUKUK ile sorunları olduğunun bariz olduğunu söyleyen ve karar verici öğretim üyeleri ile yüz yüze yaptığı görüşmelerde bu sorunları tartışan bir rektör adayı olarak, “rektör olduğumda tartışan bir rektör olacağım, empoze eden bir rektör kattiyen olmam. İstanbul Üniversitesi’nde herkes kazanacak; derhal ünvan kazanacak, akademik haz kazanacak, para kazanacak, saygın bir kimlik kazanacak, hepsi bu Yasa’nın i.çinde var” dedi. Ve ekledi: “Diğer adaylara bakıyorum, hukuk ile ilişkileri pek yok; oysa rektörlük akademik bir ünvan değil, hukukî ve yasa ile ilgili bir makamdır. Görevi, yetki kullanmak değil, sorumlu ve temsilî işlem yapmaktır. Noterdir.”
Rektör Adayı Prof. Dr. Veysel BATMAZ’ın, adeta “üniversite”nin içinde bulunduğu duruma çok benzer bulduğu Türkiye’deki medya yapısında en sağlıksız boyut olan reyting sistemi ile ilgili Zaman’daki röportajın ilk bölümü için lütfen tıklayın:
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=758063&title=reyting-teroru-silahli-terorden-daha-tehlikeli
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=758401&title=reyting-olcme-sistemi-degisse-devletin-taslari-yerinden-oynar-2